alesta-panel.com yeni buluşma yeriniz


mahalle kavgasina donusen dunya

Mahalle kahvesine dönüşen dünya



Çetin Altan - 09 Kasım 2006 Perşembe, Milliyet

Güneş doğmadan kalkanlar arasında, televizyonları izlemeye başlayanlar da varsa, bilirler; saat 5'te Azerbaycan gazetelerinin manşetlerini bile tek tek göstererek açıklar Samanyolu kanalı...

ABD'de dün kesinleşen ara seçimlerinin sonuçlarını ise, CNN-Türk kanalı saat 5'ten itibaren sık sık ABD'deki eyaletlere de bağlanarak, ilk elden vermeye başladı.

Saat 7'de, 12 yıldan bu yana ilk kez Demokratlar'ın Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu sağladığı belli olmuştu.

36 valilik seçiminden 27'sini de yine Demokratlar'ın kazandığı kesinleşmişti.
Türkiye de dahil, bugün tüm dünya basını, ABD'deki Demokrat zaferini çekecek ilk sayfa gönderlerine.
Böylesine akıl almaz bir hızla küreselleşen bir Dünya'nın; "onlar-biz" ayrımının rıhtımından bir türlü palamarlarını çözmek istemeyen yosunlu Türk siyasal jargonunu, gitgide anlamsızlığa gömmemesi mümkün mü?
Son 80 yılda Türkiye'nin; süslü görüntülerin arkasına itilerek gizlenmiş "yalın ayak-başı kabak" insan yığını bolluğundan; "7 kişiye bir araba, 2 kişiye bir cep telefonu" düzeyine geldiği ortada...
Ancak adam başına düşen diş macunundan, elektrik üretimine ve ambulans sayısına kadar; "yaşam kalitesi" açısından, Yunanistan'ın 65 basamak altına düşmüş olduğu da, -ne kadar dile getirilmese- inkâr edilemeyecek bir gerçek.

Hazine'den geçinmeli kodamanların, hâlâ daha döndürmeyi sürdürdükleri tozlu plaklar ise gün günden büsbütün cıbırlaşmada.
Su baskınlarında ölenlerin sayısı 50'yi mi aşmış; hemen başlıyor tozlu plak dönmeye:
- Maalesef başka ülkelerde de yaşanıyor böyle doğa afetleri...

Medyada; yolsuzluk, gasp, şiddet eylemlerine ait haberler mi gümbürdemede; yetişsin imdada cızırtılı plak:
- Bunlar her ülkede rastlanan münferit hadiseler; çok abartmamak gerek...

AB üyeliği için başlayan müzakereler, topallıktan kötürümlüğe doğru mu kayıyor; yine o mahut ve malum plak:
- Gerekli çalışmalar rotasında gidiyor; bazı haksız isteklere, onurumuzla gururumuzdan ödün vererek, "evet" de diyemeyiz. Ancak dünyanın sonu da değil, AB üyeliğinin kazaya uğraması...
Son 80 yıllık nutuklardan günümüze, eksile eksile ne eksildi?

"Atalarımızın Viyana kapılarına kadar gittiği" nakaratı, bir hayli eksildi. Bu arada "vatan, millet, Sakarya"dan da, "Sakarya" eski viteste tekrarlanmaz oldu.
Büyük bir gelişme ve değişiklik, aferin.
Bir de, hiç tartışılmayan konulara bakalım:

1- Mahalle kahvesine dönüşen bir Dünya'da, hâlâ daha "sol" kavramı; "ulus-devlet" statükosu içinde, "emekçi sınıfını iktidara taşıma politikası"nın etiketi mi; yoksa "ulus-devlet" statükosunu aşan ve dünya vatandaşlığını hedefleyen bir doğrultuda; şeffaflaşmış, evrensel bir ekonomiyle bütünleşmeyi ve yerel siyasal payeler uğrunda çatışma yerine; kendi uğraş alanlarındaki kaliteleriyle evrenselleşerek kristalleşmiş bir kadro sektörünü, statükocu baskılardan kurtarma çabası mı?

2- Ülkeler arası kıyaslamalarda silah alımlarının yarattığı yoksulluklar tablosuna bakıldığı zaman, Türkiye'nin çizdiği profil nasıl?

3- Şeffaf ve evrenselliğe dönük pencerelerden bakmak; "onlar-biz" ayrımına elleri ve ayaklarıyla sarılmış statükoculardan kimleri, neden rahatsız etmekte?

Bendenizin ömrü içinde, bu tür konuların hiçbir zaman vitrine çıkmayacağını da bilmiyor değilim. Ama 21. yüzyılın, demagojileri de ezen gerçekçi dişlileri dönmede.
Buyurun taze bir örnek:

Salı günü İstanbul'da yapılan 7.2 şiddetindeki bir deprem tatbikatının verdiği sonuçlara, Sabah gazetesi tam bir sayfa ayırmıştı. Başlıklar da şöyleydi:
"İşte deprem gerçeği - Hastaneler 190, yurtlar 55, okullar 33 yıl sonra depreme hazır olabilecek"

Enseyi karartmayın: sadece 20-30 yıl sürecek çalkantılı bir döneme dayanmanız gerekebilir.

Etiketler:

alestabank tarafından gönderildi @ 23:50 

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa

 

dizi.byethost7.com yeni dizi-film siteniz




domain

Web Stats

alesta paylasim
alesta paylasim